Ayak İçi Uzmanı : Thierry Henry

Oyunu oynamak ve sonrası… Futbol dünyasında ki yeriniz, bilinmezlikler ve keşif, merdivenleri nasıl çıkacağımızı belirler. Herkesin kaderi farklı doğrultularda ilerlemektedir ancak insanda çoğu zaman belirleyicidir. Bu yolda ilerlemek zorluklar, mücadele, çalışmak ve yetenek bizim kesişim kümemizdir.

Paris’in yoksul ve kavga dolu bir semtinde doğup büyüdüyseniz oradan nasıl çıkabilirsiniz? Eğitim ya da futbol dediğinizi duyar gibiyim. Ancak okulda başarısız bir dönem geçirmek tek bir yol kaldığının habercisidir ve o tek yol futbol olacaktır. Tek bir futbol topu ve topun peşinden koşan çocuklar işte o çocuklardan biride saf yetenek Thierry Henry.

 

Çocuk yaşlarda betonların arasında başladı futbol kariyeri, doğal bir yeteneğinin olduğu o sokak aralarında attığı çalımlardan belliydi kim bilir. 14 yaşında Fransa Futbol Federasyonu’nun yaptığı seçmelerde başarılı olması ile futbol kariyeri için önemli bir adım atmış oldu. 1994 yılında Henry Monaco ile sözleşme imzalayarak futbolculuk kariyerinin profesyonellik adımını atmış oldu. Yetenekleri keşfedilmiş gelecek vaat eden bir Fransız’ın arkasında dönemin genç yetenek avcısı olan Arsene Wenger vardı.

Monaco’da Wenger ile fazla çalışma imkânı olmasa da basamakları hızlı ve emin adamlar ile çıkıyordu genç Fransız, kendinden emin ve bir o kadar da yetenekli. Yetenekleri onu genç yaşta milli takım kadrosuna taşıdı ve 1998 yılında kazanılan Dünya Kupasında takımın bir parçasıydı. Monaco’da gösterdiği performans göz doldurmuştu ve bunun meyvesini İtalya’nın önde gelen takımlarından biri olan Juventus ile taçlandırdı. Katı savunma ve dönemin Juventus hocası Lippi ile taktiksel anlaşmazlıkları Fransız oyuncu için istenilen bir durum değildi ve 1999 yazında eski hocası Arsene Wenger ile tekrar buluştular bu sefer adres Londra’nın önemli kulüplerinden biri olan Arsenal olacaktı. Her şeyden habersiz efsane olacağı yere ilk adımı atmıştı, genellikle kanatlarda görev alan Henry, Arsenal’de hocasının talimatları neticesinde 4-4-2 sisteminde ileride ki ikiliden biri olacaktı ancak bu durum sadece kâğıt üstünde öyle gözüküyor gibiydi. Henry bir forvetten fazlasıydı, bütün özellikleri ile komple bir oyuncuydu, o farklı ve özeldi.

 

Bütün özelliklere sahipti, atılması zor golleri ve yapılması en zor hareketleri kolaylıkla yapıyor izleyenleri kendine hayran bırakmayı başarıyordu. Adeta gözlerimizin pasını siliyor, yaptıkları ile büyülüyordu. Artık Henry tam anlamıyla bir yıldızdı. Arsenal forması ile bütünleşmiş ve birçok başarılar kazanmış takımının kilit oyuncusu olan süper bir yıldız. 2004 yılında Arsenal forması ile kazandığı ve hala kırılamayan yenilgisiz şampiyonluk, bunun yanında Arsenal forması ile Avrupa kupalarında en çok maça çıkan oyuncu olması. 2006 yılında kaybedilen Dünya kupası finali( Belkide uzatma dakikalarında oyundan alınmasa ve son penaltı atışında topun başında kendisi olsaydı senaryo farklı olabilirdi.) , 1999’dan 2007’ye kadar topçularda geçen bir birinden değerli ve önemli sezonların ardından, La Liga’nın yolunu tuttu ve eksik kalan Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğunu Barselona’da tamamladı.Önemli olan sadece bu kupa değildi, tek bir sezonda 6 kupa birden kazandı Messi ve Eto ile uyumu bir sezonda 100 gole katkı vermelerini sağladı. Harika bir Barselona kariyerinin ardından ABD’nin Major Lig takımlarından olan New York Red Bulls takımında 2010-2014 sezonları arasında forma giydi.

Bir yıldız ve kazanılan onca başarı ardından efsane olduğu takıma çok özel bir geri dönüş. Belki de kimsenin kabul etmeyeceği bir teklifi kabul etmesi. Henry,2011-2012 sezonu devre arasında Gervinho ve Chamak’ın Afrika Kupasında mücadele edecek olması sebebiyle eski takımına iki aylığına kiralık olarak gitmesi bağlılık ve takımı için gösterdiği özverinin en büyük göstergesi olarak görmekteyim.

Yıldız futbolcu ilk golünü FA CUP maçında Leeds United karşısında 78. Dakikada oyuna girerek gol atarak takımına katkı vermeyi başarmıştı, her zaman ki gibi gözlerin pasını silen ayak içiyle.

Henry, 16 Aralık 2014 tarihinde aktif futbolculuk kariyerine son verdi. Yaptıkları karakteri ve golleri ile akıllarda çok şey bıraktı. Oyunu okumak, doğru zamanda doğru yerde olmak ve attığı nefis golleri ne kadar kolaymış gibi bizlere göstermesi yıldız oyuncuyu tanımlamaya yetmeyecek biliyorum. Tek bir kötü anı olarak aklımda kalan Dünya Kupası elemelerinde attığı gol, bunun üzerine çok bir şey yazmak istemiyorum, içim burkuluyor aşağıdaki görüntü her şeyi anlatıyor. Kimine göre haksızlık kimine göre futbolun gerçekleri.

Her zaman oyunun içinde olan, gol vuruşları, maç içinde bize izlettiği görsel Showları ve o ayak içi vuruşu hiçbir zaman unutulmayacak ve her zaman tebessüm ile hatırlayacağım.

etiketlerETİKETLER
Üzgünüm, bu içerik için hiç etiket bulunmuyor.

Sıradaki içerik:

Ayak İçi Uzmanı : Thierry Henry